Taşıyıcı…
Elli üç senedir bahtın izinde,
Telâşa âşina baş taşıyorum… Boğulmamak için gam denizinde, Sabır rıhtımına taş taşıyorum… Tapmadım put yapıp parayı-pulu, Yalan dünyâ zâten kime tapulu. Aç bırakmaz Rabbim bu âciz kulu, Çoluk-çocuğuma aş taşıyorum… Bilemedim gitti dostu düşmanı, Her güvenden kârım buruk bir anı. Istırâbım çoktan aştı lokmanı, Delik-deşik olmuş döş taşıyorum… Yücelere düştü ömrümün yolu, Bir gün olsun gitmez kar boran dolu. Hüzün heybesini ağzınca dolu, Huzur heybesini boş taşıyorum… Bilmem ki günâhım bunca büyük mü, Ettiğim kusurlar sırtıma yük mü. Tesir etmez bana bahârın hükmü, İçimde dört mevsim kış taşıyorum… Sanki okullarda okunan ilim, Artar günden güne şerre eğilim. Gidişe bir anlam vermiş değilim, Zâlime çatılmış kaş taşıyorum… Kiminin durumu benden de beter, Basar vücutları acı acı ter. Neyleyim ki gücüm gözüme yeter, Kahır yangınına yaş taşıyorum… Yanardağlar gibi yansa da yürek, Can emânetini korumak gerek. Yaradan’ın lütfü sonsuz diyerek, Yarınlara hâlâ düş taşıyorum… Veli BOSTANCI |
Yaşadığımız zamanla birlikte, bir ömrün muhasebesi yapılmış.
Okuyanı düşünmeye sevk eden, anlamlı ve güzel bir şiirdi.
Sağlıcakla...