Usta
Seni unutur muyum,senin için kaç kez öldüm,
Senin için kaç kez doğdum usta! Hadi söyle unuttuğumu nasıl düşünürsün Böyle düşünürsen ben kahrolurum, Kahrımdan toprak olur,toz gibi yok olurum usta! Sende çok haklısın can pazarına düştük Yaramızı ağır sarmaya hekim bulunmaz Can pazarı bu dost,sedyeden yatak olunmaz, Kurtlar sofrasındayız her yanımız nasıl batak Mekanımız olmamalı kara toprak Vedalaşma zamanı değil Hasretin bittiği şu an kavuşma anıdır usta Bilemesin o çakkalar kurmuş bize pusuyu Önümüze yatak diye musalla taşını koymuşlar, Ateş yakıp suyu muzu ısıtmışlar. Bir dümendir bu düzen önümüzde bir kör kuyu Bilir misin dostu kaybetmenin vermiş olduğu o korkuyu Kurtlar değil,çakalar sofrasına düştük be usta! Ecel ağlarken şu genç cesedimize Bilmem ne istediler bizden, Akıl,firaset gitti düşürdüller birbirimize.. Kurtlar vadisinden, düştük çakallar vadisine Kardeş silahıyla mı vurulduk be usta! 05 Mart 2010 Cuma12:17:54 Filiz Aktaş |