Seviyorum seni...
Televizyonu açık unutulup,ıssız uykulara dalınmış hüzünlü bir otel odası gibi seviyorum seni..
Seni severken ben haylaz bir çocuk gibiyim, Arka bahçemizdeki dut ağacı gibi seviyorum seni.. Evet,evet öyle seviyorum önce bir dilenci,sonra bir kapkaççı gibi.. Bazen gözyaşıma,bazen öfkeme ekmek banar gibi seviyorum seni.. Üsküdar da bir sokağın denize çıkan köşesi gibi seviyorum seni.. Evden kaçar gibi,sakallarımı rüzgara salar gibi seviyorum seni.. Küçücük bir çocukken,boynuma dayanan sustalının keskin soğuğunu özler gibi ve ’Gülgün,ü bir daha arayıp sorma tamam mı?’ diyen sese karşı içimde uyanan, İsyan hissiyle seviyorum seni.. Üşümüş,ıslanmış bir kedi gibi seviyorum seni.. Kaşın tam kenarına atılmış bir tırmığın izi gibi seviyorum seni.. Sonra..Seni çok seviyorum,kocaman bir kahkaha,ortaklaşa ısırılarak yenilen upuzun bir sandviç gibi seviyorum seni.. Neden sonra anladın ki yalanmış aynı zamanda.. Karanlık ve çamurlu bir Beyoğlu sokağında ellerini cebine sokup yürür gibi.. Bir sabah demilkten çıkan buğarla buğulanan pencere gibi.. Batıya bakan körfezi yangın yerine çeviren akşam güneşi gibi.. Kapımı çalıp elime tutuşturulan bir tabak aşure gibi.. Seviyorum seni.. |