Hayat Gibi Mevsimlerin Yalnızlığında! ...Vakit gece yarısı Hasretin gölgeleri düşüyor üzerime Ve zaman; Biliyorum, biliyorum yine En bilinmez, en gidilmez yollar koyacak önüme Ve ben tek başınayım Zamanın uzak yollarında Yapayalnız bir halde Haykıran ruhum, duyan yok seni... Kaya gibi sağır, mezar kadar suskun bu şehirde Ki en çok, ki, en az Gurbet kalırım kendime... Gel kalbim, Işığa çağırıyorum seni İçre yanmiş, Kahır biriktirme hayat çenberinde. Sana ellerim dokunmalı Durma uzağımın derinlerinde Ruhumu saran keder gibi Uzun, uzunca bak yüzüme Geceye dökülmüş yıldızlar gibi Bir başa, kalmiş olsak da, Isıt, ısıt avuçlarımı,Gün gibi, Güneş gibi, Ay gibi: Hala istekli ve hala varız Hiç Yaşanmadan filizlenmiş umutlar gibi. Duy Kalbim, duy! İşte Gece’nin mırldanan sessizlği, Dinleniyor bak, düşünmeden talihin yazgısında, Kara bir sevdayı! ... Gel kalbim, Tam olmasa da gelmeler, Gel, kim ne söyler... Aşka daldığım ’o’ yerde Hiç olmadık kadar Git gide inceliyor hüzünler... Sonsuz mutluluklar nerede? ......................... Şimdi sonsuz bir ölçüde; Tarifsiz acı, Derin inlemeler... Gecenin acısı, Günün sancısı. Niçin? ...... Gel kalbim, Kışa mı tutuldun; Yoksa, sonsuzluklar mı aldı şarkını Hayat gibi mevsimlerin yalnızlığında, Uyandırmaya gidecektik Koynumuzdakİ sevgiliyi Tatlı uykusundan... Soğuk nefesler ayırmasınlar diye bizi! .. Gelin, Gelin yas tutalım ayrılıklar, Unutulmanın uzak kıyılarında. Bir bilebilsem rüyalarımı; Aşkın ve tutkunun ahengiyle, kim, kimler dolduruyorlar? ... .................... 16/02/2010 |