mahremin rengi
ölümcül dağılmalar değildi bizimki
zıt kutuplarımıza inat med cezir ricat’larıydı sadece sevgi heyelan’ların ürkmeme sebep oluyordu korkakça kaçışlarım ondan uzaklaşmalarım acı’ya dönüşünce kalabalıklarımı, yalnızlıklarıma serdim pişman olarak geri geldim ihtiraslı sevişmelerimiz için yer yatakları tercih edilirken cesetlerimzin uzandığı şehirde sessizlik geceyi talan ediyordu can hıraş şimdi: karanlık zifaf odalarında kayıp hüzünlerimi ararken boğuluyorum dehlizlerinde en değerli hatıransa fuşya rengi mahrem’in hâlâ bende... köhnemiş özgürlük isteklerimiz onuruma uygun değil’di o yüzden duygusal düşüncelerini tümünden reddetmiştim Yine de kızgınsan açık açık söyle haykır isyan et tokat vur gecenin rengine yeterki ruh’um özgür kalabilsin hayata tutunduğum uç’lar birer birer kopuyor doğum öncesi iklim şeritlerinde başkalaşmış cenin, olabilsem keşke zaman’ın suçluluğumdaki payı nedir? özgürlük arayışı mı? zorbalık da kurtaramaz maalesef; çocukluğum masumluğumu reddediyor benliğime sahip değilsem sensiz özgür olamam ki... 28 Şubat 2010 Pazar metin34 Resim: Kendi çekimim |