DELİ KİM HAKİKATEN
Sokak lambaları arkadaş olur insana bazen,
Bazen de ıssız karanlıklar. Yağmurlu hava da damlar, damlalıklar Aşıklar olmayan sevdayı Yaşar hayallerinde, Yüreklerine sevda damıtırlar Anlatmaz dertlerini yine de satırlar Mecnun olur, leyla olur kara sevdalılar Bayram böcekleriyle konuşurlar Derterini kendilerine anlatırlar Sevda sevda deyip bulurlar aşkı Gönüllerin feryadı tek Allah aşkı Bazen koşarlar hiç yorulmadan Gezerler bir sıcak çorba bulmadan Konuşurlar kendilerine, dertleri anlaşılmadan İstekleri kalmaz dünya hayatına Kavuşmak dilerler bir Allah’ın aşkına Bilmez ne yaptıklarını Toplarlar bazen kucak kucak taş Bilmeden ne yaptığını Oynatır göz, kara kaş ve salla baş Güler ona kendini akıllı sanan Yaşamın hakikatinden nasibini alamayan Gafil dünyaya aldanan deli baş. Sorumlu değil onlar mükellefiyetten Ayrılmış köşkleri cennetten Girerler oraya, sorgu sual görmeden Ey arkadaş ben ve sen, Kendince akıllı geçinen Habersizce yaşarız din ve diyanetten Söyle; deli kim hakikaten Ya da kim deli kim akıllı hakikaten Feyzullah Kırca Akbaşlar Köyü / Dursunbey |