sicak bir haziran gununde
keloglan oturmus evlerinin onunde
birde gaflet basmis o’nu
ruyasini dusunuyormus eni konu
gunes siyrilmis yalcin kayali daglardan
irgatlarin sesleri geliyormus yakin baglardan
iste boyle bir sicak gunun baslangicinda
gunun diger zamanlar gibi akisinda
keloglan dusunuyormus,gordugu ruya yi
o kadar da dalmis’ki unutuvermis dunya yi

"ruyasinda yagiz bir ata binmis mis
atini surerken bir bahceye girmis mis
bu bahcede gormediklerini gormus mus
ozledigi tum meyvelerden yemis mis"

bir havuzun kenarinda dolasan bir kiz gormus
kiz o’na ruyasinda birseyler demis
kiz demis,demis amma
bizimki de birden uyanivermis
simdi dusuncesi hep o kiz,hep o kiz
hayatinda ne tad kalmis nede tuz
hayran olmus,asik olmus bu kiza
hic hevesi kalmamis ne bahara,ne yaza
bundan boyle uc ay gecmis aradan
anasina diyememis gonlundeki yaradan
boylelikle ask yureginde buyudukce buyumus
bir gun anasiyla helallasarak uzak illere yurumus
nice daglar devirip,nice yollar katetmis
fakat ruyasindaki o kizi bulmak icin ahdetmis
gunduzunu geceye katmis,ac ve susuz yurumus
boyle bir canan ugruna,feda etmis canini
gele,gele gelmis bir buyuk kente
is bulurum umidiyle girmis bir pazara
ayagi takilip bir comlek kirmis kazara
comlekcide yapisir yakasina,ister parasini
tum pazardakilere duyurur yuz karasini
keloglanda para yok’ki,neyi versin
ne yapmaliki,comlekciyi basindan savsin
keloglan param yok der,getireyim yarina
bir gun izincik ver,babanin hayirina
comlekci ise,olmaz vereceksin benim hakkimi
yoksa gideriz kadi efendiye,birakmam senin yakani
carnacar cikarlar kadi efendinin onune
birde rastlarlar kadi’nin ters gunune

nasip olursa devami var....