KIYAMET SAATİİİ.....
Kıyamet Saati
Minnetsiz duaların yankıları derinde Nafile düşlerin yıkadığı bedenler Bulutlar düşüncede Kırbacında rüzgârın üşüyor ağaçlar Yağmur bulutları toplanmış Kırmızı damlacıklar düşüyor Kan gibi kâbusların elçisi Gök yarılmış dağlar ufalanmış Tükeniş ansızın gelmiş Ne kahinler bilememiş Bizler bene dönüşmüş Kelimeler ürpermiş Hani sultanlar hani yoksullar Kim alim kim zalim Kaldı mı ki bir daim Dünyayı avutacak Hani nerede servet Hani nerede şehvet Kıyamet saati Ne yapsak boş Ana baba yâr Derman olmuyor kimse Dumanlar Dumanlar Soğuk sıcak yok Nere var sığınacak Hani nerde bir kucak Yer yok ki kaçacak Bu son Bu ebedi son Ne anne çocuğunu düşünür Ne aşık arar sevdiğini Boş gözler Geride kaldı sözler Avuntular yok Teselliler yok Gitti yalan Geldi gerçek Sur üflenmiş Sır tükenmiş Bu gün o gün Yer gök kızıl Konuşmaz oldu dil Bitiş bir başlangıç Bu son Bu ebedi son |