"Al Altınları Ver Uykumu"Kenar bir mahallede, iki komşu yaşardı Birisi diğerine, taaccüple şaşardı Çok zengindi bir taraf, diğeri ise fakir Birinde hiç huzur yok, huzur olansa hakir Düşündü zengin olan, ben neden rahatsızım Fakir neşe içinde, ben zenginse bahtsızım Karar verdi fakire yüz altın hibe yaptı İşte o anda fakir, şifasız virüs kaptı Altınları doldurdu bir çömleğe bıraktı Yattı her gün ki gibi, ondan uyku ıraktı Kalktı dolaştı biraz, bakındı sağa sola Ufak çıtırtı duydu atladı hemen yola Lahavle çekerekten tekrar yattı yerine Daldı mali hülyada altınların seyrine Birkaç gece böylece uykusuz gelip geçti Anladı ki altınlar aldı huzuru biçti Doldurdu bir keseye yanından uzak itti Bunun yüzünden dedi vaki huzurum bitti Komşuya koştu hemen ve girdi içeriye Al dedi altınları, ver uykumu geriye Oh be dedi dönünce uzandı yatağına Bir daha düşer miyim malın mülkün ağına Mal mülk elbette lazım, ama kasa, kesede Kalpte olan dünyalık, kambur olur ensede Gönül’e dolarsa mal ölüm bile zor olur Gerilere bakmaktan yorgun hepten yorulur… Garibî-Salih Yıldız………08.02.2010 . |
KUTLUYORUM BU SEÇKİN ESERİ SELAMLAR