Kırık dökük...yıllar sadakatten ırak ve acımasız hayat kendi kurallarında ve kararlı şimdi bir taşa oturup geriye bakmak görmek durmayan zamanın akıntısında neler oldu neler yaşadım kendi adıma birde sen sor istersen neredeydim kara ve soğuk gecelerimi anlatayım fırtınalarla dolu güneşsiz günlerimi aslında kırık şeylerdi hayatımda yarıları olmayan tümlerin özlemiyle yarım aşklar yarı aç yarı tok günler varla yok arasında geçen kırık dökük yıllar toprak zengin ama kendine rüzgar sert deniz çılğın bulutlar var güneşime hükmeden kaçabildiğim kadar kaçtım aslında belleğime kazınan yaralardan güvercinler vardı bir ara tepemde ara sıra toprağa duşen yapraklar ne çok vardı ölüm yanımda önce zaman sonra gün ardından yıllar öldüler düşen yapraklar gibi takvim yapraklarının sayı gizeminde unutturmak istedim kendimi mehtapsız gecelere sığınıp olmadı geceyi silen güneş hep ele verdi ölüme öpücüklere boğduğum sevgimi günlere sardığım hayallerimi yaşamış saydılar tam olarak hayat diye kırık dökük yıllarımı. |