Yüreğime davet...Gözlerinden esen rüzgarlardan, Aralandı gönül kapım. Yüreğinden yüreğime kurulan köprülerden geç, Uçurumlara aldanma. Gel arındı sana bütün duygularım. Yüreğimin sahibi ol, İçime her nefeste sen dol. Baki değildir karakışlar, Ardında baharlar var… |
"Aşk yolculuğunun çöllerinde bir vahaya uzanır gözlerin. Işıkları seçemez bu aralar, yorgundur ferim. Senin için yürüdüm bunca yolu, bil ki sevda ile kapına geldim. Yaratanın seçtiğisin sen, seni bir başka sevdim. Açtım seven avuçlarımı semaya, miğferim ol, duy sesimi gönlüme dol. Uzat sevdam ellerini, aşkla yürüyen bir adamım, hayat arkadaşım ol.
Düşün ki; yollarca korkularımıza diken döşeyerek yıllar aşarız, kendi sorgularımızın yankılı düşünüşleriyle. Hep aynı koşuşturmacadır gözümüzdeki yaşın sebebi.
Sözcüklerimize bir sevda hükmeder her mevsim, direncimizin nağmelerine yüz sürerken aşk. Suçumuz düşünmektir. Düşündükçe daha derinlere inmektir merdivensiz çıkışlarımızın tek sebebi. Mavidir halatın rengi, yeşil kanarken ellerimiz, siyah gecelerimizden suskun sözcükler yükselirken yangın ihbarlarına açıktır yüreklerimiz.
Yaşam fısıltını taşıyor buralara rüzgâr, içinde en çok sevdan var. Gülüşlerinin kapsüllerine menekşeler ekiyorum, saçlarının köprülerinden geçerek sana yürüyorum. Bir deniz kasabasında karşılaşıyoruz, suskun acılar şerbetiyle merhabayı yudumluyoruz. Güneş saklıyor titrek yüreklerimizi, birden sevginin kadehlerine dolup sevdayla birbirimize dökülüyoruz.
Bilmelisin ki; hep avuç içi çizgileridir, o yanıtını merak ettiğin düşünüşler.
Damarlarımdaki sorgusuz sevgiye bir fidan derdim, köküne gül tohumu gizleyerek. Mevsim güz şarkıları çalıyordu, seni buldum, sesinin ılıman iklimlerine geçtim, geceleri birbirine ekleyerek. Sevdanın suyunu döktün gönlümün kurak topraklarına, şiirim oldun boy verdin, şairim diyerek. Sevdim seni kadın duruşlum, gül yaprağım baharımda odamı donatır diye tanrıdan seni diledim. Yağmursun sen, yağ ruhuma bereketli gözlerinde beni yad ederek... yalnızca sen ol yüreğimde..."