Rüya Gibi...Yineli yazmaların,amalı sorularla başlayan, Nihayetsiz başlangıçların, Bitimsiz sonsuzluğuna yolculuklarım, Seninle birtanem... Seninle yaşamalıyım,yaşanılası yaşanacakları. Bir yağmur damlasının Kırmızı gonca gül üzerinde ki duruşunu, Yunuşunu seninle yaşamalıyım. Dağ başında biten, yabani meşenin, Rüzgara direncini seninle seyretmeliyim. Otlaklarda,zıp zıp zıplayan yeni doğmuş kuzucukların Sevinç melemelerini seninle dinlemeliyim. Birlikte, yakamozlar toplamalıyız, Ayışıksız anlarda. Çıplak ayaklarımızla sıcak kumların Denizle birleştiği yerde, Kendimizden ve çevremizden Duyarsız kalabilmeyi başarmalıyız seninle... Bir dağevinde, Şömine de yanan kütüklerin çıkardığı sesleri, Gözlerinde ki ışığı seyrederken Dinleme ayrıcalığını, senle yaşamak isterim... Salaş bir balıkçı lokantasında, Rakı ,roka ve balığı senle paylaşarak, Birlikte sarhoş olmanın keyfini çıkartırken, Taş plaktan üstad Zeki Müren,in Kahır Mektubu’nu Bir ağızdan ellerin ellerimde,mırıldanmak isterdim... Uludağ’ın soğuk kar pistlerini, Aşkımızla ısıtmak,tüm buzları eritmek isterdim... Bolu, Abant’ta bir sonbahar günü, Sararmış yaprakların gölün üzerinde çizdiği desenleri, Sandal sefasında,aksam günesinin batışını izlerken, Yaşamak ve seyretmek isterdim seninle... Tüm yaşamak istediklerimde sen varsın. Seni düşünürken hep güzel yaşanısılar Geliyor aklıma. Rüya gibi... Rüyabahcesi. |
saygılar.