AŞIKLAR ÇEŞMESİ
Fırtınada
denizin de rengi değişmiş kahverengi hal almış sahil boşalmıştı. Gençliğimizin durağı Çeşme’den geçerken su akmayan tahrip olmuş musluklarından bir zamanlar yani 23 sene önce ki halini anımsadım gençler yazılar yazardı ben anlamsız bulurdum böyle şeyleri o yıllarda Şimdi iki aynı boyutta pano koymuşlar yanına Çeşme’nin ve not: *çeşmeye yazı yazma ne olur panoya yazsan ne olur* tebessüm ettim Gençler panoyu soyut graffiti ile süslemişler yani Çeşme korumaya alınmış şimdilerde iyide yapılmış elbette 23 senedir oradan kimler geldi geçti Çeşme’nin işlevi değişmedi korumadı kimse farketmedi Çeşme’nin yanlızlığını ızdırabını sadece duvarlarına aşk sözcükleri yazdılar karaladılar kazıdılar en anlamsız şeyler bile yazdılar o duvarlar asıl rengini yitirdi ucube bir hal aldı muslukları tahrip etti insafsızlar Ferdi Tayfur söylerdi *susadım çeşmeye varmaz olaydım...* o geldi aklıma sonra bir ilahi vardı hala var gerçi Kasacı Fahri okur *aman çeşme canım çeşme Muhammed’i görmedin mi?* sonra şiirler geldi aklıma mesela Çoban Çeşmesi *ne şair yaş döker ne aşıklar ağlar tarihe karıştı eski sevdalar..* diye devam eden nefis şiir Dizeler aktı içimden sevgiler solmasın çeşmeler kurumasın dedim o an cebimden kağıt kalem çıkardım yazdım bunu yoluma devam ettim meçhüle doğru. FARUK TABAK |