Kalbinize küpe olsun.
Hayat zar tutup, pulları ile belirlerken kaderleri …
İki yakası bir araya gelemeyen titrek dudakların sağır bir merhabası gibiydi gidişin.. Acıdan yüzü kamaşan çocukların sokak aralarında koşuştururken düşürdükleri misketlerin küs yanıydı umudumuz. Sırt üstü uykuya dalmış rüyaların sahibi olacak kadar tanrı elinin tersi, gecenin bacak aralarına sokulup hunharca tecavüz girişiminden kendini alı koyamayan yıldızların yer yüzünde tutuklanan dilekleriydik. - Zaman Göğüslerini ulu orta yerde açarak emzirdiği yarınları hazırlarken bizlere, Aldatan bir havası vardı, ağzı kulaklarında mevsimlerin.. Düş gribine yakalanıp solgun yüzlü şehirlerin havasını soluyorken, fonda korkusundan it gibi havlayan yalnızlığın detone olmuş sesini dinliyorduk. . Beynimdeki hava raporları, gözlerimden sağanak bir yağmur yağacağını işaret ederken, Göz yaşartıcı hatıralar dökülürdü yüreğimden.. Takdir edersin ki ; aşk veren bedenler taşlanıyordu artık. Bıyıkları yeni terlemeye başlayan duyguların, delikanlı sevdası.. Bir varmış diye başlayan masallar iki ile devam etmiyor öğren artık! Sen büyüdüğünde, bir yaşıma daha girdim diyerek öldürüyordun içindeki tüm kahramanları.. Aşk ise papatyalara biçtiği astronomik bir ücretle "sevmiyorum" ile sözleşme imzalıyordu. Kalbinize küpe olsun der gibi bir mesajdı bu.. Yüreğimizin dili yok ki kırılsın.. Kırmızı bülten ile aranan şiirler diz çöküp sessiz harfler ile ağlaya dursun.. Ben sana yazmaktan vazgeçersem tüm şairler beni çarpsın! Çığlığı yutulmuş bir kentin caddeleri yürüse mesela arkamdan.. Kirpiğini çaldığım bir sokağın, ipini kaçırmış küfürlerini dinlesem.. Tüm ölülerin uykusu kaçsa o an.. Yırtılsa karanlığın kulağı .. Bir ağıt daha sürsem gecenin gözlerine, Sonra bir şiir daha yazsam... Ayağımın götürdüğü yerde biraz ölsem.. 09/ İsmet BAYGIN. |