yine kar yağdı
Yine kar yağıyor
Her taraf beyaz mı beyaz Birazda tipi var Hava ayaz mı ayaz Serçeler oradan oraya zıplayarak Yiyecek bir şeyler bulmanın telaşına kapılmışlar Artların da çeşit kenar üçgenler bırakarak İçlerinden biri daha uyanık Yöneliyor penceremin önüne Şöyle hafif bir kavis çizerek İlk keşvini yapıyor Sonra uzaklaşıyor belliki Bir parça ekmek kırığı için canından olmak istemiyor Ama aç durulmuyor Şansını bir kez daha deneyip Camın önüne yumuşak bir iniş yapıyor Başlıyor volta atmaya Bir oyana bir bu yana Sonra gözlerini kapatıp Tek ayak üstün de durma gösterisine başlıyor Önce sol ayağını kaldırıyor Tamam diyorum bu benim kafadan Hemen mutfaktan biraz bulgur dolduruyorum kavanoz kapağına O hala tek ayak üstü numarasına devam ediyor Tam camı açıp yemi koyacağım Göz kapağının birini yarım aralamış beni izliyor Yine tek ayak üstünde ama Bu kez sağ bacağını kaldırmış. Anlaşıldı bu kendi aklınca beni sınamakta Aldatılmış histim kendimi Camı hafiften kapattım. Çıkan sese aldırış etmiyormuş gibi davrandı Bir taraftan da hafif araladığı gözüyle Olanları izlemeye devam ediyor İçimden sana yem yok dedim İçeri gidip kendime bir bardak sıcak çay aldım Tam yudumlayacaktım ki Camın önünden tık tık ardından da Cik cik cik tık tık tık Cik cik cik tık tık tık Sesleri gelmeye başladı Cama yaklaştım Büyük bir telaşla yönünü cama dönmüş Hopluyor cama gagsını vurup karın üstüne düşüyor Bu kez gözlerin ikisi de açık Yalvaran gözlerle bana bakıyor Bak bu benim son gösterim dercesine Ben hemen camı araladım elimde ki bulguru Karın üstüne serptim Başını kaldırdı bir iki gaga vuruşu yaptı Sonra hızla uzaklaştı Ben beğenmediğini düşündüm Aptal kuş diyecektim ki Yanında 4 yavru ile birlikte dönüverdi camın önüne Sıralandılar düzgünce Etrafı kontrol ettiler Ürkek ürkek bir birine baktılar Sonra anne kuş yeme gagasıyla vurup Kuş diliyle bir şeyler anlatmış olmalı ki Hepsi birden kar içerisine karışan bulgurları bulup yemeye başladılar Ama anne yemiyordu O bir kenarda öylece durmuş yavrularını seyrediyor Bir taraftan da bana Parlayan gözlerle bakıyordu O an annemim bizim için yaptıkları gözümün önüne geldi O da az olan şeyleri bize paylaştırmak ve bizi yaşata bilmek için Kendisi bir parça alır sonra bir kenara çekilir bakardı Neden yemediğini sorduğuz da tok olduğunu söylerdi Sonradan bizden arta kalan olursa onları alır ağzına atardı Hani toktun dediğimizde Günah nimet yerde kalmasın diye derdi Şimdi anlıyorum doymadan Doyurmanın ne demek olduğunu Şimdi anlıyorum Anneliğin ne zor zanaat olduğunu Bütün annelerin ellerinden öpüyorum Bu bir kuş Bu bir kurt Bu bir fok Bu bir yılan Bu bir çıyan Bu bir goril Bu bir geyik Bu bir üveyik Bu bir çalıkuşu olsa bile Adını sayamadığım bütün annelere selamolsun Ekrem MADENLİ 03.02.2010 |