Şiir Eskisi- Giriş - Gecenin kopçasına takılır yüreğin bazen Ummak ateş pahasıdır Yoktan yonga kopmaz / anlarsın Hayası gibi yaşamın burulursun Titrersin alabildiğine Ellerin eski bir sıcaklıkta üşür Sürekli fırtınalar çizer gece Ölüm sakinliğinde durulursun Düşlerim senden yoksun Sen de yoksun - Şiir - Kan ayaklarla yürüdüm kızışkın Nalla mıh arası sıkıntılar Bunca çeki çile Sesbüyültende eprimiş notalar İniltilere sağır duvarlarda kör resimler Işığa dargın Öküz bağıracağına kağnı bağırır ya Öyle gece Gömülüp sessizliğe Koza örmelerdeyim sensizliğe İçimin koyaklarında Toprağın çağrısını dinlemedeyim Yazamıyor seni parmaklarım Yalnızlığın sisinde Kelimeler çiftleştiriyorum Yeni söylemlere Mevsimi bitik şiir eskisinde Senden kalanlarım Gözkapaklarım yok uyku yitik Yılkıda yalnızlıklarım İkiye bölüyor denizi ayın ışığı Yarısında sen doğuyorsun Yarısında ben boğuluyorum Yırtıyor içimi karanlıklarım Sevmeden bakıyorum kalabalıklara Ölümü çekiyorum içime / seni kokluyorum Gülmeyi gömüyorum karabasanlara Ölüm dirim arası bir merak çatışması Bıraktığın renkleri soluyorum Tabancaya gidiyor sağ elim Sol elim / Okşamaya yüzünü Becerip ölemiyorum |
Büyük hayranlıkla okudum hocam.
Seçkin kelimelerle birlikte,özgün anlatımıyla onikiden vuran bir eserdi.
Hiçbir kelime beğenimi ifadeye yetmez.İyi ki burdasınız iyi ki sizi okuyorum.
Teşekkürler ederim varlığınız ve paylaşımlarınız için.
Sonsuz saygılarımla.