CAN.Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Düşü gerçeğe yaklaştırdığında,
gerçeği düşe .... can; oysa ne kadar kolaydı herşey en zoru başardık düşleri vurarak bizde. can; dökülen duvarlar gibiyim. avuçlarında eğilip toplasan. pişmanlığım. bir avuç dolusu ben. çıksaydın karşıma öylesine sevinç. düşüncesi bile.... ellerimi ceplerimde sakladım. gözlerimi. kirpiklerimde. kendimi tutamazdım. ne sesin, ne sessizliğin ne de yokluğun büsbütün izleri yol yol sözler/im/desin. belki de dün müsveddesi olmayan tek şey. akşama akıyor saatler bahar saklı doğanın karnında erguvanlar seçilmiyor ben biliyorum . mavi bir camda kayıyordu vapur. kayıyordu zaman. can; hala can çekişiyor içimde sevincim can; yine de bekleyebilirdim. Ocak 2010 olmuş bile. |
Böylesi güzel bir şiirde bile yavan duruyor, bir de fazlaca tekrar edildiğinden ve artık nerdeyse her şairin en az on şiirinde defalarca kullanıldığından hiç bir tadı tuzu kalmadı gibi..
Can kelimesi can çekişen bir kelime oldu böylece..
Amma taktım bu can'a ha.. Bir de bana yüzü çilli, askılı pantolon giymiş msal kahramanını anımsatıyor nedense.. Oysa Farsça'dan dilimize geçen bu şiirsel ve de alevli kelime aslında dirliği, gücü, kişiyi ifade ediyor..Tarikat kardeşliğinin d esembolüdür bu can kelimesi özellikle de Bektaşi ve Mevlevilerde..
Geçmişe özlem gibi algıladım şiiri, pişmanlık, hasret ve saire....
Uyku en gereksiz şeyidir insanın:)
Selamlar..