Hüzün Bulutları
Kahvaltıya oturdu kadın, kuşluk vaktiydi.
Yalnız, hüzünlü, kıpırtılı… Daldı gözleri, karşı evin bacasından çıkan dumanlara. Gökyüzünde raks ederek, Hüzün bulutlarına karışıyordu dumanlar. Ağladı, ağlayacak sanki bulutlar; kadın gibi… Büyüdükçe büyüdü lokması ağzında, İçindeki boşluk misali… İlk tuttuğu el geldi aklına birden, Yıllar önceydi, küçücük bir kızdı kadın o zamanlar; Sevgiyle tuttuğu parmakları hiç bırakmadı, Parmaklar onu bırakıp gidene kadar ebediyete… Yıllarca tutmadı kadın böyle sıcak bir el; Tuttuğu hoyrat bir elden başka… Çok başkaydı bu el, sıcacıktı. Hüzün bulutlarına daldı gözleri yine, Yanaklarından süzülen yaşlara engel olamadı kadın. Haşin bir rüzgâr çıktı, topladı bulutları. Bir suret oluştu gökyüzünde, ağladı bulutlar. Sen geldin aklına… Çıktı dışarıya kadın, Ağladı bulutlar, karıştı gözyaşlarına… Emine Uysal /18/01/2010 Şiir:Emine Uysal Ses:Suskunbiradam (TURGAY) Montaj:Canan Ekinci (Şiirlikız) |
Geç kalmış olsam da kutlarım güzel şiiri Emine.
Nicelerine...