DÜŞTEN UYANDIM
(Sarıcakaya-17.03.2004)
Mart on yedi, gurbet düştü yaprağa, Hayalleşip diyar diyar gezelim. Veda edip, cemrelenmiş toprağa, Yola koymaz gönül bağın çözelim. İlk kar yağdı, “Yol göründü” dediler. Gonca idim, gülü, güldürmediler. Yoldaşımdı, “Üçler, Kırklar Yediler.” Sinede yük, paslı yürek ezelim. İstim tuttu kara tiren Şehir´den. Suyun almış, su içtiğim Nehirden. Porsuk akar, katar coşar seyirden. Gönül gözü seyre dalmış güzelim. Kütahya´da bekliyorlar ineni. Afyon Gar´da tel, tel kaymak yiyeni. Menzile varınca, var mı bileni? Bizi büyüten illeri süzelim. Konya derler, Selçuklu´nun gözdesi. “Hacı Veyiszâde olmuş bendesi. Suyun içtik, açtık gönül perdesi. İlim deryasında çimip, yüzelim. Yedi yılda pişen “Altın Nesildi.” Erzurum´a biletimiz kesildi. İlden ile, yeller gibi esildi. Rehber Rasûl; yolumuzu çizelim. Kanlar gördüm, kar üstünde, kırmızı. Canlı sanır, gören yatan cansızı. Ağıt dinle, yüreklerde var sızı. Vatan aynı; neden kardeş üzelim? Çile çektik, aldık vahiy kültürü. Güneş açtı, yüzümüzü güldürü. Fitne-fücru, kanı kini öldürü. Birlik olup; ayrılıktan bezelim. Dallı Mustafa´yım, düşten uyandım. Gönül ördüm, yaş kırk beşe dayandım. Yaratanın boyasıyla boyandım. Dizeleri, dizim, dizim dizelim. Mustafa SUNA Sarıcakaya İmam-Hatip Lisesi Meslek Dersleri Öğretmeni |
Gönül ördüm, yaş kırk beşe dayandım.
Yaratanın boyasıyla boyandım.
Dizeleri, dizim, dizim dizelim.
Kutlarım yazan yüreği hocam, saygılar...