O KIZ
avuçlarında tuttu kış güneşini
savurdu umarsızca sağa sola şemsinin son altın zerresinide elinden uçup gidene kadar sonra bakındı etrafına gülücükler saçıyordu sevdikleri hepsi ışıl ışıl parlıyordu ama bilmezlerdiki o kız saçmıştı tüm güneşini onlara içi başka dışı bambaşka bir kız içinde fırtınalar kopan,ağlayan bir kadın kadar düşman kız saçtığı mutluluğunu geri arayan bir kız gözleri kül denizi misali cansız ve derin lakin o uçsuz bucaksız bilinmezlikte anca mum ışığı kadar bir ümit ve ümidi alevlere çevirmeye kararlı kız o kül denizinden geçip umuda yelken açan kız saçtığı güneşini geri arayan bir kız ıssız bir gecede bir sandala binip gitti |
tebrıkler....