DEMİRDEN LEBLEBİLER YUTTUM
Anayı babayı hasrete savurdum
Kardeşlerimin özlemiyle kavruldum Baba ocağına aileme yasaklandım Doğduğum yeri rüyalarımda gördüm Eş değil,sevgili değil yar değil Sanki canımı alacak azrail Dem be dem sözü kanun Eli sopalı iyice alır hıncını Sana sığındım anayı babayı unuttum Yastığım göz yaşlarımla ıslandıkça Ters yüz ettim akıtmaya devam ettim Ne gün gördümkü ben yandım Demirden leblebiler yuttum Derdimi kimselere demedim Yaşım küçüktü evlilik bu sandım Çok cefalara katlandım Üşüdüm dondum kaldım Karanlıklarda dışarılarda Zalimin huyu suyu türlü türlü İnsanlıkla bağdaşmaz yüreği Kurtulamadım dertlerimden Allahıma çok yalvardım öleyim diye Kefen bile benden hoşlanmadı Bedenime giydiremedim bir türlü Tülay der sevgiler saçtım Karşılığında dert satın aldım Hamdım pişdim yandım Hayat okulundan geçtim TÜLAY& POLAT Şiirime değerli sesi ile güç katan hemşerim Mustafa Doğan’a sonsuz teşekkürlerimi sunarım.Nefesine sağlık. |
ülkemizdeki kadınların büyük çoğunluğu aynı kaderi yaşıyor ne yazık ki!
Böyle eşin varlığından yokluğu daha mutlu ediyor.
Her şey gönlünce olsun arkadaşım.
Gönlün neşeyle dolsun.