Küçülmüş Bedenler
İçimde küçülmüş bedenler var,
Çocukluklar, yaşanmışlıklar saklı bir yerlerimde! Hala hatırlamayı beceremesem de; Bir şeyler var yutkunamadığım, Kursağımda kalmış bir kaç heves; Alamadığım bir nefes misali duruyor... Ellerim ellerime tutsak, Gözlerim kelepçe duvarlara! Ve yağmurlara sarılmış sağanak düş kırıklıklarıyla yıkanıyor pencerem, Sözlerim boğulurken suskunluklarda... İçimde küçülmüş bedenler var, Benim bile tanımadığım akrabalarım arayıp soruyor beni olmadık yerlerde! Telefonların hep meşgul çaldığını söylüyorlar, Oysa ben kimseye alo demiyorum; Kimsenin dediğini de hatırlamıyorum! Aslına bakarsan çok şeyi hatırlamıyorum bu aralar. Bir elmanın tadı duruyor dilimde, bir dudaklarının... Ve satır aralarına sığınıyorum mektuplarının, Hep güzel şeyler yazdığını hayal ediyorum Güzel olmayanları elimin tersiyle itiveriyorum! Pis bir nefret uyanıyor içimde, Üstelik şafak bile sökmemişken daha; Yüreğime batan acı sözlerinin çivilerini! Neye baksam bir küfür selidir alıyor dilimi Dilim dilim kesiyor avuçlarımda biriken sevgisiz yeşermiş bahar çiçeklerini... Bahar diyorum ama hangisi ben bile bilmiyorum! umutlarım göç ettiğine göre başka diyarlara; Sonbahar kapımdaki... Yaprak yaprak dökülüyorum, Sararmadan üstelik! Hangi rüzgarın peşine takılsam, boşluk oluyor elimde ki. Ceplerimde bin bir sual, Soracak kimsem yok, Yapayalnız uykularda düşlere sayıp sövüyorum hala umut verdikleri için... İçimde küçülmüş bedenler var, Büyüdükçe ellerim tutabildiklerimin sayısı azalıyor! Bir sabah ellerimde papatyalar bir sokak köşesinde bekliyor buluyorum kendimi; Bir akşam yokluğundan sarhoş olup kaybettikten sonra elbette benliğimi... Kaldırımlarda yüzüme susup arkamdan gülen anılar duruyor, Kırmızı yanıyor cadde başında Bir ticari taksinin sarısına sığınıp bekliyorum; Yeşil bir mevsim umuduyla... |
Tebrikler
Saygılarımla