DAĞ YOLLARIM; SÖZE DUR!
(SARICAKAYA-15.04.2009)
Öküz ören, Dağpınarı’m keleme; Örümcekler ağın örmüş seleme.. Bağbozanlar düçar olmuş eleme; Kazma, çepin hayal bağım kazadur! Yılgın sepet güzün sen de bozadur! Gevrek idi Bolpınarı’n meşesi; Kırk yük odun kışta evin neşesi.. Katar-katar avluların köşesi; Örüklenmiş al beygirim azadur! Bacı-kardaş, sicim-urgan çözedur! Karaçamın yordamı yok yarmaya; Çatal dayak gerek odun sarmaya.. Sık kolanı; semer bele vurmaya.. Dağ yollarım, kepirlenip tozadur! Dağ meltemim, izlerimi süzedur! At izinden sızak suyu iç te gör! Bir karışlık dar yolları geç te gör! Yolu tutmuş ormancıdan kaç ta gör! Yol yoldaşım, tuzakları sezedur! Bakışlarım, doruk-çukur gezedur! Dep kübürü, teliz çuval tınlasın.. Çek avazı, Kızıltepe inlesin.. Oğlak-kuzu anasını ünlesin… Göz pınarım, ince-ince sızadur! Kara kalem dizeleri dizedur! Çobanların kemik saplı çakısı; Dildi; çektik dağ armudu kokusu.. Çift öküzün boyunduruk takısı… Irgat köylüm; harar ağzın büzedur! Sabah-akşam yol tepmekten bezedur! Sarı çimen, yonca otu damlara; İki ölçek ezme döktüm yemlere… Azgın atlar aldırmıyor gemlere… Dikkulağım sahibini üzedur! İbram agam, Dikkulağa kızadur! Döndü devran, yıl ekledik satıra.. İş kalmadı at, eşekle katıra. Dilden dile acı-tatlı hatıra; Dallı Mustafa’m halları yazadur! Bir çizimde geçen yılı çizedur! Keleme: Ekilmeyen, işlenmeyen bağ, tarla Kepir: Un haline gelmiş toprak Harar: Saman taşımaya yarayan büyük çuval Kübür: Gübre Mustafa SUNA Sarıcakaya İmam-Hatip Lisesi meslek Dersleri Öğretmeni/Eskişehir. |