MAZİ KALBİMDE MUHTEŞEM GÜNLERİYLE DURUR
12 yaşındaydım sanırım
şehir merkezinden uzak üniversite kampüsü gibi bir mekanda otururduk çevremizde aynı tabiatte aynı meslekte insanlar vardı sadece büyük bir arazi tel örgülerle çevrilmişti arkası dağlık önü alabildiğine yemyeşil çayırdı o çayır o yaşta bize sonsuz gibi gelirdi ben hep meraklıydım dağları merak ederdim şehir merkezi o dağın tepesinden muhteşem görünürdü okulumuza servisle gider okul dönüşlerini özlemle beklerdik Etrafımızda bizim gibi olanların yani hemen hemen aynı meslekten kişilerin olduğu bu siteden başka şehrin bir hayli uazağında olan bu yerin tel örgülerinin arkasında küçük bir ev vardı o evin yanından geçerken merak ederdik Sonra o evin biz yaşlardaki oğluyla tanıştık Yavuz’du ismi o sıralar Türk Sineması’nda avantür filimlerinin aranan bir oyuncusu vardı Yavuz Selekman bizim Yavuz O’nu çok sever izlediği filimlerini bize anlatırdı Yavuz birgün bana seni çok gizemli bir yere götüreceğim dedi gittik o yerde kendisinden birkaç yaş büyük bir arkadaşıyla tanıştırdı beni o zamana kadar gördüğüm en ilginç kişiydi Bizlere ileride ne olacağımızı söyledi daha çok şeyler söyledi Bugün şimdi hatırlıyorumda söylediklerinin çoğu çıktı O yerden bir iki ay sonra taşındık Yavuz’u hiç görmedim O kişiyide tabi Seneler ve insanlar çok şeyler öğretiyor sonraları anlıyoruz değerini eskilerin mazinin. FARUK TABAK |