bu vakit o vakitti
yaşamın parıltılı ışığıyla görüldü gerçek
herkesin geçtiği yerlerden geçti yağmur yağıyordu pes etmedi arttı giderek kara bulut inmişti şehre öğle üzeri ezan sesi duyulmalıydı bu vakit ve protestan klisesinin çifte çanları telgraf tellerinden uçuştu güvercinler dindarlar kendi güzergahlarına gittiler bu vakit o vakitti bir kan gibi dolaştı içinde kini yağmur durur gibi gerildi birden dili dişiyle uğraşıyordu,döndü üç kızıl bulut patladı geçti bedenden bu vakit o vakitti kan gibi boşaldı içinden kini mor kırmızı kan ,dolaştı yağmur suyuyla. |
harika çalışmanızı yürekten
selam sevgi ve hürmetlerimle
Celal Çalık