...sen/...bana gelmek için gittin. IV (geçmiyor günler)içimde terkedilmiş bir yalnızlık yokluğun adını haykırırım boş odalara an ve an bıçak gibi kesilir soluğum gözlerime yetim bir kız çocuğu oturdu gidişinle dokunsalar ağlar yokluğunda bükülür dudakları için için kanar gittiğin gün başlayan yağmurlar dinmedi henüz şehrimde her gün biraz daha hazan evet, çetin geçecekti bu kış ve ben yalnız sana üşüyecektim yokluğun iliklerime kadar işleyecekti senli hayalleri giyinip üstüme varlığına şükür edecektim içimdeki kıblenin secdesinde günler gececek hafta olacak sonra haftalar kucaklaşıp biraz daha -çok daha yakınlaştıracaktı bizi dudaklarımıza hapsettiğimiz özlem cümleleri bir avazda dökülecekti dilimizden yokluğunda dolunayı her gördüğümde suretini yerleştirip içine ışığının şavkında yıldızlar uçuracağım gökyüzüne senden gayrı hiç bir dileğim olmayacak Mevladan hasretler vuslata erdiği gün içimde yanan adak mumları tek şahidi olacak sarılışlarımızın ey sevgili! geçmiyor günler her an bin asır yokluğunda bilirim, sen bana gelmek için gittin ve bende gelişlerine sardım gülüşlerimi gelişin öksüz gamzelerimde bayramlıklarını giymiş çocuk sevinci Gülay Bulut |
gitmeler...dönüş varmıdır acaba...
.............
Yok... yok...
Beni gitmelerin korkutmuyor,
Ya dönüşün çok gec olursa...
demşim bir zamanlar bir şiirimin sonunda...geç kalmamalı dönmeli dönecekse kor olmadan tüm yaralar...
kutlarım...papatyalar yüreğinize