€N azındAn''
Geçiyo zaman sualsiz ve yalansız...
Son vapurun yolcularıyız biz,son günlerin son bekçileri... Hayatın doruklarındayken kilit vurdu zaman dilimize,mahkum etti kendi yalnızlığına... En güzel günlerden bile mahkum etti adımlarımızı,sevdi ama hor gördü isteklerimizden... Gül kokan senelerin acısını hissettirdi koklatmadan onları... Masum günlerin zebanisi,görünmez perdelerin arasından bakan korkak gibiydi... Elleri kirli, saçları güpegündüz oynayan çocuk serinliğinde,ayakları hep gerisingeri bakan bir ikilemde... Alacak ellerimizden vaad edilmiş sevgimizi..her mevsim bahar kokan gülümsemelerimizi... = Önüne geçemez olduk en ucuz pahalılıkların,kayıp gitme...bırakma bizi yine de zaman(-- Ahirette kalmış gül kokusu misali bedenlerimizde her günümüzü idam edip kutsadık yeri geldiğinde... Sensiz geçen günlerin senelerde bıraktığı yara kadar özlemsi olduğunu dile getirdik her zaman bunu dillendirmesekte... Gitmek bu kadar koyu ve sade ki her anın içinde kendi kendimizi suçlayan hayali kahramanlar olmuşcasına şekilden şekle giriyor hüzünden mutluluğa atlıyoruz artık... Yolumuza çıkan her günden dev aynalar dev taşlar isteyip arz eder olduk ne zamandır bağımlısı olmuş gibi... Şimdi en güzel yazıların hecelerinde, o kalemin çevrildiği bilek hareketlerinde zamanın o güzel duygularını kavrayamaz oldum ...artık kötümser olmak benden çıkmış sanki hatırlatır işte bunları ,çeker ipleri günü gelince \. |