...ESKİ YARA...Eski bir zamana varıyorum, Yalnızlığın kollarında, yitirdiklerimi ararken, Biraz daha bulduğumu sanırken seni, Sanırım yine kaybediyorum. Uzayan sessizliklerin kalabalığına karışıyor sesin, Yüzünü karanlıklarda yitiriyorum. Ellerin kışlar giyinip buza kesiyor. Eski bir zamana varıyorum, Saatler ayrılığı vuruyor. Yorgun yüreğim sırra kadem basıp, Sessizliklere gömülüyor. Boğuluyorum… Acımsı bir tat bırakıyor çay ağzımda, Yüreğim yangın yeri, Yaralar geçmiyor. Eski bir zamana varıyorum, Zaman ki; hiç bu kadar zalim geçmemişti. Ne yazdıysam maziye dair, Hepsini bir bir yakıyorum. Yakınca acılar da bitecek sanarak, Yine yanılıyorum. Yanıldığımı geç fark ediyorum. Her şey yerli yerinde yüreğimde, Geçmiş hiçbir şey yok. Eski bir zamana varıyorum, Orda öylece kalmak istiyorum, Bırakmıyorlar… Koca bir yalnızlık giriyor aramıza, Ayrılık çoğala çoğala geliyor. Rüzgar, vakitsiz bir yağmuru takıp getiriyor peşine Yaş olup dökülüveriyor hüznüm gözlerimden. Eski bir zamanda, Eski bir yarayla, Eski bir yalnızlığa, Geri gelmeyeceğini bile bile, Ağlıyorum… |