Anlatamadıklarım...(Gülce/Buluşma)Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Yeni Edebî Akım: Gülce/BULUŞMA
Gülce/Buluşma Nazım Türü: 1-HECE-SERBEST Tartışma ve kavgalarına son veren bir nazım türüdür. 2-Hece vezni ile serbesti, bir şiir bünyesinde buluşturmaktadır. 3-Oluşumu şöyledir : -------------- -------------- -------------- -------------- ( Dörtlük: hece vezniyle yazılmış) ................................... ................................................ .............................. ............ ......................(Serbest mısralar-mısra sayısı şairin isteğine bağlıdır.) Yani; -(Hece vezniyle yazılmış dörtlük) -(Serbest mısralar) VEYA BUNUN TERSİ DE OLABİLİR -(Serbest mısralar) -(Hece veniyle yazılmış dörtlük) 4-Hece vezniyle yazılmış dörtlük’ ün kafiye yapısı, hece sayısı, kalıbı tamamen şairin isteğine bağlıdır. Şair dilerse Hece ile yazılacak bölümü dörtlük değil, beşlik, altılık mısralardan veya değişik hece türleri ile de oluşturabilir. Yeter ki, hece-serbest buluşmasını gerçekleştirsin. Adı gibi BULUŞMA olsun. 5-Şiirin uzunluk,kısalık durumları tamamen şairin isteğine bağlıdır. Saygılarımızla. Yeni Edebî Akım:Gülce Topluluğu
Gözlerim ki, kara kara
Aynasında zülfün tara İşte mizan işte dara Kirpiğimde süzülürken... *** Ben bir çocuğum Şefkate hasret... Kadınım Aşk’ a aç... İnsanım Anlamaya, anlaşılmaya muhtaç Uzat Tut ellerimi... Tut, bırakma! İncinir gül, Çığ düşer kardelenlere Kırılır candalı,bülbül Hazin bakar, bırakırsan... Sana gereksinmem var çocuk! Bu çığlıklar yılların birikimi Bu susamışlık Başkaldıran özümün sevgi ekini. Bulup yitirmek değil, Yiteni bulmak derdim! El ele Göz göze Onurlu ve saygın... Yürek derinlerinde ara, bul beni! Yaşamak ve yaşatmak adına Tut ellerimi... Tut, bırakma! Dağ gücenir Küser dumanı, kar erir Kurur damar, ölür nehir Hicran akar, bırakırsan... Sen... Yüreğimde ki delişmen; Dört mevsimi yaşadın, Ağladın mı gecelerin yalnızlığında? Haykırıp isyanları Yandın mı çalınan hayatlara? İncindi mi adalet duygun haksızlıklara? Yaz sıcağında kışları yaşadın, Kıvrandın mı yalnızlığın ayazlarında? Her düşen yaprağın ayırdına vardın mı, hüzünle? İnandın mı yine de, ilkyazın güzelliğine? Dinledin mi kuş cıvıltılarını şarkı diye? Seyrettin mi Baharın dalında tomurcuğu? Mırıl mırıl bir kedi... Okşayıp tüylerini Dokundun mu yüreğine, son kez bir son baharın? Fısıldadın mı en güzel aşk sözlerini, bir kadına? Sardı mı sıcaklığı, tutarken ellerini? Ilık ılık aktı mı asil kan, damarında? Uyandı mı en güzel duygular, diyarında? Sarstı mı depremlerin tepeden tırnağa hiç? Bilmediğim depremlerin Öfkesiyle kırılırken... Yeniden yeni em’ lerin Öreninde dirilirken... Ah, çocuk! Ah deli mavim, ah! Son yazları yaşamak, devingen bahar gibi; Yüreğin yüreğimde, elimde elin Bir masum ışıltı gördüğün gözlerimde. Bu canım can bulacak canınla ancak! Son yanış son eriyiş, aşkın deminde Uzat Tut ellerimi Tut, bırakma ne olur! Bırakma ki; soysuz dehir Takmasın boynumuza nir! Gidiyoruz, var mı âhir? Yanar bahar, bırakma ki... Refika Doğan-Antalya nir: boyunduruk dehir: zaman, dünya |
harika bir siir okudum yine yeniden kaleminizden.
gönülden kutluyorum.
saygi ve sevgimle hep
.......
YAŞAYANKELİME tarafından 12/16/2009 10:03:53 AM zamanında düzenlenmiştir.