Hazan vurmuş gönül bağıma!Ey yağmur damlası ne anlatırsın bana Biliyorsun ki kanamadım halimi bırakmayan hicrana Hasretim olan namütenahi sevdaya ve kalbimi hüzne açan girdaba Ne söyleye bilirim ki şimdi ben sana, sen kanatlandın uçuyorsun sürurla Rüzgâr kalbimde öyle sayfalar yazıyor Âlemlerin serencamından dem vurarak aşka uzanıyor Toprağın bağrından umut fışkırıyor, sabırda kanaatten bahsediyor Dem sevdayla kuşanıyor, zihnim hissiyatımdan feragat dileyerek inliyor Ey kalbim ne dersin, artık hasretsin Ezelden ebede giden sessizliğin renginde yelpazesin Nefesin emanetinde biçaresin, şerefin vadelin dirliğinde ne fakirsin Kulluk cenahında, irade babında, tercihlerin serabında çok inleyeceksin Yüreğim yangınlığında şimdi sessiz Çare adına her ne varsa kefilsiz ve edebiyle de halsiz Dil bizar, halimi bilmem ki kim anlar, intizar eden yüreği kimler anar Dolaştığım ıssız sokaklar ve karanlıklar girdabında yaşayan aciz soluklar Nefes ölümün penceresini resmeder Nazar ettiğim ölümlü sayfalar, halimde sancı kesp eder Kalbim ikliminde inşirah diler ve ruhum pervazlarında kimi yâd eder Ey vakit sinemde demsin, hissiyatımla açılan sayfalarda neleri anlatırsın Ey zan, bir bak ezan neden bahseder Felahın hazzından söz eder, tefekkür için daveti önceler Göçenleri yâd eder ve hikâyelerden ayetler eşliğinde kime ne söyler Zamanın vurgunlarından bihaberleşen ey kader, artık niteliğin sesini ver Ey aşk sensiz sabah olmuyor bilirim Dilim konuşsa da kalbimin bizarlığından kime söz ederim Heceler dirliğinde kelimelerim anlaşılamıyor işte kime hak vermeyeyim En iyisi yine halimde sessizliğime meyledeyim ve niyazım ey hak diyeyim Sen nasıl istersen öyle gör ne deyim Hayırlar içinde türap ol kalbi selamımla refakat edeyim Niyazın kadrinde anlamlaşalım isterim ve kalbi fakirliğimi itiraf eğlerim Selametler dilerim, düşünmek için hamiyetin eşiğinde bilgimle yüzleşirim Mustafa CİLASUN |