SIRALAR
Önce doğarsın sırasıyla,
Sanki isyan edercesine bu sıralara, Ağlamakla başlarsın hayatına… Sonra çocukluk sıran başlar, Tam çocukluğunu yaşayamadan, Kendini gençlik sırasında bulursun.. Sevgiler, hüsranlar, hayaller, aşklar. Sırada olduğunu hep unutursun… Sonra bir başka sıra gelir önüne, Evlilik sırasıdır bu sıra, Özgürlüklerinin kısıtlandığı, Duygularının köreltildiği, Her gün sana hesap soran.. Başında gardiyanların beklediği, Evlilik hapishanesinde geçer sıran. Sonra, çoluk, çocuk üşüşürler başına.. Onların dertleriyle uğraşmaktan, Sen kendi sıranı şaşırırsın. Uzun bir süre bu sırada kalakalırsın. Sonra yıllarca beklediğin, Emeklilik sıran gelir.. Sen hayatını, yıllarını verirsin, Onlar sana sürünmeyi reva görür, Elinde üç kuruşla kalıverirsin Her şeye rağmen umudunu kesemezsin, Sanki gelecek gibi, mutluluğu düşlersin. Zavallı benliğin tüm sıraların bittiğini sanır, Ama bilmezsinki son bir sıra daha vardır. Onu da Azraili karşında görünce anlarsın. Fakat bu son sıradan kaçış olmadığını, Çok geç anlarsın.. Sonra dostların taşımak için tabutunu, Sıraya girerler. İmam sırayla okur, son dualarını.. Herkes sırasıyla, haklarını helal ederler. Artık herşey bitmiştir senin için, Yavaş yavaş dağılır herkes, kendi yaşamlarına.. Kendi sıralarına dönerler. Mezarının başında yalnızca, Bir çift ıslak göz kalır. O senin kader birliğin, hayat arkadaşındır. Oda sırasıyla döker gözyaşlarını, Ve birde mezarına, Bir çift taş vardır, sırasıyla.. BAŞINDA VE AYAK UCUNDA |
Bir çift ıslak göz kalır.
- Gâyet güzeldi şiiriniz
kutlarım
selam ile ...