Şehr-i Van
Kelimeler düzdürüyor adına,
Üçlük misalidir asl-ı, Aşiret kavgasına urgan geçirmiş, Ahmed-i aşka sürülen gerdanı... Eri ayırmış kadınından bir sınır, Toprak altı haberleşmeler kafi, Dava telgraflarında yasaktır aşk, Ve aslına uygunu muhkem dir ... Küheylan koşuşu’dur bir ocağa düşen, Açılan kapı hurdahaşı kabul görmez, Edep biter ise bir sınırda, Şekline uygun olanı haya ile yiğişliği’dir... Tandırı yaktıran güneştir işte! Kaynar sohpet,dağlar lavaşları, Çaya banılması tufan değdirir keyf-i lere, İşler aşlar koydurur bu aşk ev-li lere.... Kadın,rahmine düşüremezse bir cenin, Cerihanlar doğuracaktır elbet,gece evveli! Erguvan isteklerini sunar kadınına eri, Ölü şehvetine teslim eder bedenini... Çeşmeleri başına taze kızları düşürür, Ve erleri düzülür kokularına, Gözlere örülür sevda manidarlığı Bir bakışla eda süzdürür Ahmed-i’n bağrına... Haylazlığına düşürür malihulya’lığını Erguvanlar kırpar ruyin vakitlerde Ve başını yastığına isteyişi pek ayan! Asil libaslar sahibesi bir Dilan! Sonrası bir düğün patlar Karaağaç’ta Beraberinde tellidir atlar gelin ile Ahmed-i’n kalbi göğe nebeanlı’dır, Erguvanlar düşürülür başından asil kadının... Serenatlar konulur sevdalı bağırlara, Yedi köy ötesi omuz vurur Koçari safında, Ve namus sesi sıkılır sükutluğun havasına, Altından bir kuşak sarılır aşirat şanına... Bir semendere yeğlenmiş geliyor, Edebi parlıyor gögsüne yakın bağrından Avuçları nihan davalar tutmuş, Omuzları göge yakın bu adam.... Asl-ı Ahmed-i, Yurdunda asil muhsan’ı arıyor, Teberrisiz yemin ile kurulmuş döşeği, A’rat bağır ile namus şehri Van’dır diyor... Hülya ACET |
Erguvanlar kırpar ruyin vakitlerde
Ve başını yastığına isteyişi pek ayan!
Asil libaslar sahibesi bir Dilan!
Sonrası bir düğün patlar Karaağaç’ta
Beraberinde tellidir atlar gelin ile
Ahmed-i’n kalbi göğe nebeanlı’dır,
Erguvanlar düşürülür başından asil kadının...
Serenatlar konulur sevdalı bağırlara,
Yedi köy ötesi omuz vurur Koçari safında,
Ve namus sesi sıkılır sükutluğun havasına,
Altından bir kuşak sarılır aşirat şanına...
Bir semendere yeğlenmiş geliyor,
Edebi parlıyor gögsüne yakın bağrından
Avuçları nihan davalar tutmuş,
Omuzları göge yakın bu adam....
Asl-ı Ahmed-i,
Yurdunda asil muhsan’ı arıyor,
Teberrisiz yemin ile kurulmuş döşeği,
A’rat bağır ile namus şehri Van’dır diyor...
................sevgili hülya,,,
ortaokul ve liseyi vanda bitirdim.
serhadi mısraların nefisti.
vana götürdün, anılarımla bıraktın baş başa bir gece yarısı.
sağol varol
bu harikalar dolusu paylaşım için.
saygımla.