idamlık dava
Elim yüzüm toz bulutu;
Nereye bassam çamur, Nereye gitsem yağmurlu hava! Bir garip soğuk var dışarıda; İçerisi, Daha da fena! Kime ne söylesem yel alıyor, Duyanım yok; Soranım, Hak getire… Kirden görünmüyor tenim, Sular kesik Elektrikler yok,yok tesellim! Sözüm sazım cenaze ağıtı; Nereye gitsem hatıra, Nereye dönsem o acınası eşyalar! Bir tuhaf gülümseme var suratımda; İçerisi, Daha da fena! Ne kadar ağlasam sel alıyor, Gözlerimi silenim yok. Sevenim, Hak getire… Dünden tükeniyor yarınlarım, Her yer uzak, Eller tuzak,tuzak korkularım! Yazım kışım hep aynı; Nerede uyusam üstüm açılıyor, Ne yana dönsem uyku yok! Bir sinsi kabus var yanı başımda; rüyalar, benden çok uzakta! Fırtınalar sarmış her yanı, Rüzgar olabildiğine hırçın; Yelkenler alabora, Gemiler vurur inatla karaya! Açıklarda bir liman, Siyah ve ürkütücü dumanlar tüter burnuma Ve ben; Savrulurum bir sana,bir yalnızlığa. Dermansız dertlerim var desem yalan olmaz, Allah bilir ya; Büyük sana sevdam. Sen inansan da inanmasan da söylerim; Ancak ben ölünce bitecek, Hala gönül mahkemende süren idamlık davam… |
Rüzgar olabildiğine hırçın;
Yelkenler alabora,
Gemiler vurur inatla karaya!
Açıklarda bir liman,
Siyah ve ürkütücü dumanlar tüter burnuma
Ve ben;
Savrulurum bir sana,bir yalnızlığa.
Olcay bey güzel bir şiirdi
kutlarım
sevgi ve selamlar