CAN UÇURUMUN UCUNDA
İhya edilmeyen zaman, dertlerimi çoğalttıkça
Geleceğim kıyılıyor, geçmişe özlem duyarak Meçhule uzanan aklım, ağıtlarını yaktıkça Nice mevsimler geçti, bu gençliğime kıyarak. Ismarlama zamanlara, ram eylediğim vakitler Sükutumu çiğneyerek, rezilliğe yol verirdim, Yıkılırdı tapındığım, merhamet dolu mabetler Şehvetin kucak açtığı, olukta kalıp erirdim. Şeytan kirli hançerini, boş anımda indirecek Belki yine kayacağım karanlığın boşluğuna Mazlum ve saf yüreğimi, ifritiyle söndürecek Ancak böyle inandırır, vazgeçilmez olduğuna Hislerimi aşındıran, açlığı dindiremedim Sıyrılıp gitti ömür nihayetin avucunda Şiddetli ümitlerimden, gönlümü indiremedim Ardan ve edepten yoksun, can uçurumun ucunda. Ruhuma dokunan nefret kederini yükledikçe Muhalif olan duygular, cesaretimi kırıyor Zavallı bedenimde ki nefs, kuvvet alıp kükredikçe Gözlerim sığınacak bir, sessiz liman arıyor. Ölümü mü seyrederken, ölenlerin üzerinden Korkularım yükseliyor, nefesimde çırpınarak Başka bir benlik türüyor, bu ölümlü bedenimden Celladını görmüş gibi, ecelinde barınarak. Nevzat TAŞKIRAN 30-11-2009 |