Güneşe Asılı Kaldım BenDoğmayan günle birlikte Annemle uyandırılmıştık Çatısız damımızda Baykuşlar ötüyordu Küçük kardeşimin Ağlayan sesini duydum beşiğinden Sonra Uğursuz diller anlatırken Anladım Ağladım Çok ıslandım Babamı vurmuştu serseriler Sobası duman tüterken komşu evlerin Düşlerimizi çalmıştılar Ateşin kor nefesi yuvamızdaydı Artık Anlamıştım çileleri açacaktık Kaderin karışık anahtarıyla Yaşamak bir ödeme şekli olmalı Dedim anneme Entarisini çiğniyordu gözleriyle Duymadı Anlamıştım ki O’ da yoktu Yıllar sonra yine Doğmayan bir günle Kardeşimin haykıran sesi geldi Koşup baktım Bu defa beşiğinde yoktu Ansızın İstanbul minarelerinden birinde Sela sesi yükseldi İşte o an anladım Ağladım Kalbimden ıs/ka/landım Annem kalbini ayaza döndürmüştü Baktı Sadece bakıp yüzüme dokundu elleriyle Kardeşimi seviyor Sanki O ’nu okşuyordu Ve Ay zamansız bir vakitte Annemi de toprağa ödedim Borcum bitti mi Anlamadım Ağladım Çok yandım İşte o gün bugündür Güneşe asılı kaldım ben... *** Nurcan Talay 08.10.2009 |