MESLEK SIRRI
Bir gün sabah çıktım iş aramaya
İlan gördüm, sağa sola bakarken Vardım işçi oldum bir lokantaya Sevinçliydim ilk gün evden çıkarken Bismillah diyerek, başladım işe Kebap yapmak için et taktım şişe Özenerek koydum tek tek ateşe Yandı gitti bulaşığı yıkarken Terzilikte iki sene çalıştım İğneye,ipliğe hemen alıştım Tam dedim ki; ben bu işte geliştim Kumaş telef oldu ceket dikerken Bir berber dükkanı açtım sapaya Alttan üstten makas attım tepeye Adam döndü altı aylık sıpaya Zor kaçtım arkamdan kurşun sıkarken Allah var tellaklık yakıştı bana, Bir hışımla kese attım adama Elimden tez kaçtı kurtuldu ama Derisini yüzdüm suyu dökerken Kalayladım ışıl ışıl kapları Genişledi birden bire çapları Tava düştü elde kaldı sapları Ateş fazla gelmiş körük yakarken Nihayet başladım bir inşaata, İp ile harç çektim beşinci kata, Anlamadım nerde yaptıysam hata Aşağıya düştüm ipi çekerken. Dişçi oldum tuttum yeni iş yeri Hazırladım pense,çekiç, neşteri Yaz başında oldu bir tek müşteri Alt çeneyi kırdım dişi sökerken Bir saz aldım ozan olayım diye Günlerce yürüdüm aç, susuz, yaya Çalıp söylemeye vardım bir köye Saz kırıldı kopan teli takarken Sermayesiz diye hamallık yaptım, Benden ağır yükün yanına saptım, Dengesiz girince şifayı kaptım, Belim tutmaz oldu yere çökerken Zar zor girdim bende devlet işine Satıldı dediler gelme boşuna Üç gün sonra kondum kapı dışına İsyansız kısmete boyun bükerken Sonuç iflas oldu kalmadı para Çaresizlik ile gezdim avara, Bedava olunca gittim pınara Su kesildi oluk oluk akarken Karaçay’ım işte budur ahvalim Bugüne dek devam etti bu halim Yağmurlu havada açıldı dilim Bu şiiri yazdım şimşek çakarken!!!. İbrahim Karaçay |
güzel bir kurgu
,sır olan giz bilinmeyince kolay gelen mesleklerde süre kısalır
iyi karikatürize edilmiş
sağlıcakla kalın