Zaman vururken!An halin deminde aşkı anar Yar sevdanın rüknünde sancılarla sabırda bir har Evvel emirde hala vakit var, lakin irade zafiyeti ihsanı aralar Vakit gebre düşlerin acısında Umut kalbi ihlâs ile dalgalanan ruhun sofrasında Kader yazılan sayfanın merakıyla sorguda ve kanaat hazzıyla Ne dil ve ne de hal aşka yaban Belagat zafiyetiyle şekillere boyanıp hakkı unutan Yolun nihayetini unutan ve verilen emaneti dert etmeyen histe Kalp iradenin hükmettiği yerde Vesvese keşkeklerin anlam bırakmadığı netlikte Ne hoş ve nede sarhoş yitik anlamın affında sığınan nefeslerdir Ne kadar kapın açıksa kalbinde Şayet erdemin keyfiyeti yoksa kederin deminde Ne oldum delisi olmak dilin hederi nefsin ibrete muhtaç halinde İnsan aklıyla anlam kazanandır Kul kalbin zarafetinde edebi kuşanan kandır Yürek ise çok farklıdır ve beyne kan pompalayan emri hakikattir Şimdi zaman hazan kokusunda Yaprağın hicranı resmeden tuhaflığında orda Tefekkür ihsan sanatının hazzında ve düşünmenin solumalarıyla Sayfalar yalnız kitapta olamaz Umut insan kimliğinde hislerle anlam bulamaz Mavera ölçüsü, zaman rahlesi, nitelik hanesi anlamı kaybolamaz Ne hadsiz hoş ve ne de çok coş El açan, aman dileyen ve umutla bekleyene koş Kulluk tedrisatında ve edebin her vuzuha tında o kalbinle konuş Ne aranırsın ve kimden umarsın Neden imkânın içinde halini bekleyene koşmazsın İllaki korkacak mısın ve sana tevdi edilenle ne vakit barışacaksın An senin için anlamı kuşanıyor İbretin derdiyle halinde senin kalbinle buluşuyor Hakikat ne söylüyor, mukadderat senin iradenle anlamlaşacak diyor Ne söylerler ve neleri dilerler Ölüm için vaktini bekleyen kalp neyi es geçerler Nefsin maslahatında ve aklın kaybolan yokuşlarında bir ah çekerler Mustafa CİLASUN |