YorgunŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Bir yorgunun hikayesi fazlası var eksiği yok.
Rabbim cümlemize Dünya ahret güzellikler ihsan etsin Gözlerini açtı fani dünyaya Daha o gün oldu, perişan yorgun. Saldı kendisini, gani dünyaya Sararıp ve soldu, perişan yorgun. Çocukluğu geçti çile içinde Pabuç yok ayakta hayvan peşinde Bağda ve bahçede koşar işinde Sevimsiz bir çuldu, perişan yorgun. Okul çağı geldi ama imkân yok Gönlüne saplandı tarifsiz bir ok Hayat acımasız üretir çok! Şok Hep saçını yoldu, perişan yorgun. Nereye vardıysa hakir görüldü Önüne aşılmaz duvar örüldü Hep istemediği yere sürüldü Keder elem buldu, perişan yorgun. Hesap kitap yapar gurbete çıksa Köyündeki sisli duvarı yıksa Ah şu yoksulluğun boynunu sıksa Belki yahşi kuldu, perişan yorgun. Ve nihayet veda etti köyüne Yinede sevgiyle baktı beyine Rabbi var güvensin başka neyine Koca şehre doldu, perişan yorgun. Kendisine bir iş buldu çalıştı Zar zor ama mecbur buna alıştı Artık kendisiyle biraz barıştı Eğri büğrü yol’du, perişan yorgun. Vatan borcu dedi askere gitti On sekiz ay geçti çabucak bitti Bir ömürden parça koptu ve yitti Az da olsa güldü, perişan yorgun. Dönüşünde girdi yine bir işe Çalıştı koşturdu üçe ve beşe İhtiyaç hissetti, kavuştu eşe Ateşlerde küldü perişan yorgun. Dört tane çocuğu zar zor büyüttü Geçimini daim borçla yürüttü Hanım dırdırından ömrün çürüttü Hayat ona züldü, perişan yorgun. Bir gün gördüm kızı bırakıp gitmiş Derdi, kasaveti canına yetmiş İmanı kadere; isyana setmiş Geniş susuz çöldü, perişan yorgun. Diğer gördüğümde, hanımdan olmuş Tevekkülde ama yinede solmuş İçi dışı elem kederle dolmuş Yüce sabrı boldu, perişan yorgun. Şikâyet etmedi asla halinden İmtihan var dedi mal ve âlinden Hamt etti şükretti en son galinden İşte böyle öldü, perişan yorgun... Garibî-Salih Yıldız…….14.11.2009 . |
İmtihan var dedi mal ve âlinden
Hamt etti şükretti en son galinden
İşte böyle öldü, perişan yorgun...
Tebrikler hocam gerek hamt ın gerekse şükrün
kadrini ancak onunla olanlar anlar
selamlar...............