savaşın en mağdurları
henüz daha yirmisinde
ömrünün baharında ellerinde siyah namlunun .............karanlık yüzü sevdiklerimden uzak hiç istemediğim bi çatışmada belkide anlamsız bu savaşın en mağduruyum ben çok üşüyorum bir türlü alışamadım nedense bu dağların ayazına kulaklarım donmak üzeriydi ellerim tutmuyordu artık soğuğun acımasızlığında bir den silah sesleri gelmeye başladı gecenin karanlığını yırtarcasına her yanımızdan kuşatılmıştık ceset parçalarıyla ile dolmuştu bulunduğumuz yer bilinmezliğe kurşun atıyorduk artık en sevdiğim arkadaşım yerde kanlar içinde öylece duruyordu kucağından sakladığı son mektubunu .........................uzatırken bana ellerindeki kanlar bulaştı beyaz sayfalara sevdiklerine bıraktığı satırlar okunmaz olmuştu kırmızının karartısıyla son mermim bitinceye kadar vurdum vurdum birer birer yere devirdim düşmanları ben öldürdükçe yeniden diriliyorlardı sanki onlar öldükçe ben kimim düşman kim nerdeyim ben artık bütün benliğimi yitirmiştim birden ıslık çalarak bi mermi geçti yere kapandım öylece gözlerim karardı göğsümde beni acıtan bi sızı vardı sevgilim aklıma geldi ellerini tutmaya kıyamadığım anam geldi gözlerimin önüne o merhamet dolu bakışlarıyla hiç gitmiyordu gözlerimin önünde .................sevdiklerim ben bu savaşın en mağduruyum kimseler ölmesin artık ben öldükten sonra bu benim sana son mektubum ...............................oğlun yaşar çetinkaya Malazgirt |