Vuslat Kışa Sevgili...
Biz...
Biliyor musun sevgilim biz hiç genç olamadık Duygularımızın en ateşli demlerinde ne yazıkki Kendimizde birlikteliğin cesaretini de bulamadık O güzelim zamanları bir hiç uğruna nasıl da harcadık Günleri ayları yılları gönlümüzce yaşayamadık Oysaki sen bana ben sana az mı sevdalıydık Ne büyük heyecan vardı şafaksız yüreklerimizde Hiç gün doğumlarını da seninle paylaşamadık Rüyadan öte bakışamadık biz iki sevdalı gibi Kızıl ateşler sararken bedenlerimizi aşkı tadamadık Öyle bir inat öyle sebepsiz bir tufan ile ayrıldık Oysaki sen bana ben sana az mı sevdalıydık Görüyorsun ya içimizde ne büyük hasreti kaldı Birdaha asla dönemeyeceğimiz o yirmili yaşların El ele tutuşup öyle özgür öyle hür dolaşamadık ya Yoo.. gitmez hatırımdan an gibi aklımda eski zaman Sen de sordun mu kendine neden bir tanem/neden O kahrolası mahcubiyetlerimize nasıl da boyun eğdik Patlamış mısır da yiyemedik sinemaların loş ışıklarında Salınarak yürüyemedik şehrin sevda yollarında Zühal Yıldızını da çatlatamadık mihman iken semalarda Kavuşamadık ne yaz ne bahar da,vuslat kaldı yine kışa Oysaki sen bana ben sana az mı sevdalıydık ... Biz sevgilil... Yalnış zaman,yalnış mekan da dünyaya geldik Ve bunca severken sevgiye firar yaşlanmayı hak etmedik. |
bir çoğumuzun geçmişde yaşayamadığımız
bastırdığımız duygularımız şimdi yaşamaya
zorluyor tabi ne kadar yaşayabilirsek
yirmili yaşlar insanın en deli dolu olduğu yaşlar
mantık ikinci planda her şey dedli dolu yaşandığı yıllar
bu gün istesekte yaşayamayız
hakılısn hewalim vuslat kaldı kışa
yüreğine sağlık
sevgilyela kal