Doğuyla batının kader bileşkesinden, Boğaziçi’nin payına düşen manzum öyküleri, İki kıta sahanlığında bir çelenk eyleyen İstanbul’u, Al yazmalım Rumeli’yle Selvi boylum Anadolu, Gönlümüzün aynasına Aşk edecekler yeniden, Dolu dolu...
Ve bu ikbal anısına, Kil tabletlerden seslenecek çivi kayıt Özlü dilekler, Ceylan pöstekilerinde kozalarını delecek Delta-iks mühürlü kelebekler…
Toprağın verdikleriyle yetinmek kadar Eğreti hayatlara katlanmanın zorluğunu, Duygu tellerimizin pesten tize, Özden söze Ve mutlaka bizden bize, İncelen feryatlarımızla koptuğunu, Sezgi meşrep Daha bir özgür anlıyacağız böylece...
Bu çağdaş olgunluk dönemecinde, Dogmatik ezber dengi püsküllü bela Gelecek nesillere kül kötürüm örnekler, İçten kuşatmalarla saf söyleme Kerbela Cezası topluma pay, sanal suçlu bellekler, Ağnetten sıfır sorun açılımlar adına, Düşlerimizi bile Hesaba çekecekler...
Yine de tecâhül-î ârifâne Bilmezden, görmezden geleceğiz bir süre, Ses yalıtımlı görüntü kirlenmesini, Boşluğu alınmamış dizelerde…
Nasıl olsa, Usta çırak mihengi şâirlik görgüsüyle En kemancımızın başına inecek davulun tokmağı, Zurnanın zırt dediği her yerde…
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
SUÇ VE CEZA şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
SUÇ VE CEZA şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Ne kadar çok yazar çizersek aşk erdemini, Düşünmeye alışacak bir nicemiz imge boyut, ........Acı ama doğru... Dil'i, Türkçe'yi; bırakın şiirin evrenselini kendi ülkemizdeki geçmişini bile merak etmeden ustaların yazdıklarını sindire sindire okumadan kalem kağıt elde, ya da klavye herkes şiir derdinde. Öyleyse haklı şair, yaza çize düşünmeye alışacak nicemiz...
Dilimize borcunu ödeyecek tükenmez kalemler, ..............................(dilerim..!) Yazacak çok şey var aslında, neyse deyip geçmek içimden gelmese de Yine de tecahülü arifâne Bilmezden, görmezden geleceğiz bir süre,
.........Şiirin günümüzdeki sanal yol haritasını çizmiş şair şiir diliyle. Dolu dolu, ironik ama alabildiğine gerçekçi tesbitlerle. Okunup geçilecek değil, üzerinde tartışılması gereken bir şiir bu.. Bir tesbit daha önce yazdığım gibi. Dilerim bir gün bir yerlerde yüzyüze konuşmak,şiir tartışmak imkanı da bulurum şairle. Şimdilik sadece kutlayabiliyorum, sevgilerimle.
şiir fazla okunmuyor, alınıp satılmıyor, yine de edebiyat türlerinin en önünde çoğunu cezp ettiği içindir sanırım, kimisi sevgiliye sunuyor, kimisi ölenlere adıyor, kimisi sadece içini döküyor, kimisi kişisel hesaplaşmalara giriyor, bir şekilde şiir cezp ediyor. insan mı şiire gitmeli, şiir mi insana gitmeli, mesele orada
eğer yapıtları içeriği ve biçimiyle ele alırsak,...zaman, imge yığınlarıyla şiiri boğan ve duman altı edenlerin zamanı oldu, diyebiliriz yapıtı beğenimiz kendimizi hangi yönden eğittiğimize bağlıdır en önemlisi geleneği(geçmişin bilgisini) gericilikle karıştırmayan, şiiri kişisel benlik doyumu ve boşalımı olarak görmeyen ve insani öze karşıt bir imgenin kurulamayacağını bilenler zaten birilerini aşıp gelecekleri noktaya gelmişlerdir. yapılan gruplaşmalarla alaşağı edilseler de
örneğin biz, bu üstü kapalı desteklemelere sanal özgürlük diyoruz sanal da sanatı çürütüp öldürüyor, çünkü eğlenceye çeviriyor
arabesk şiirler daha çok tutuluyor, bu yüzden (şiir sanatı magazinleştiriliyor) gruplaşmalar oluşuyor, okuyucular(eleştirmenler) tarza göre hareket ediyor okuyucuların şiiri benimsemeleri için, halktan, yaşamdan, insan ve insan ilişkilerinden kopuk olmaması lazım. yenilikçi arayışlar ciddiyeti gerektirir bu da iyi tahlil etmeyle gerçekleşir
Dilimize borcunu ödeyecek tükenmez kalemler,
En turkuvaz mavimizde çiçeğe duracak asuman,
Özden öğüt,
Salkım söğüt,
İnci mercan şiirlerle.
TEBRİK EDERİM GÜZEL KALEMİ..