Dönersem namerdim!
Ben adım gibi bilirim, Allahsız!
Sarmaşık sevdamdan kurtulmaktır niyetin, Bensizliğe ne çaputlar bağladın, bakalım? Ne mumlar yaktın, babaların en evliyasına, kimbilir? Hangi şıhın tükrüğünden, sulara saldın beni? Hangi duvarın dibine gömdün, o kestiğin göbeğimi? Yaz meşrebinden gözlerin; gözlerime bakarken bile, kimbilir, nerde? hangi yazın günahına girmişti? Ver! desende vermem, memnundur her şey yerinden; Hiçliğe yavuklandım ben, gel desende billahi gelmem; Bakma öyle sulu, sulu. Ebedi aldanmak bana göre değil, Ben göz taşlarında eskittim; gözlerimi, bunu böylece bil!... Karlı buz bahçelerinde, donmuştur artık hatıralarım, Dağılıverirler tutsam, buz gülleri gibidir, vefasız gacım, Sen ne dersen de, bitti zaman, geçti amansız yıllarım, Karışma sen! dokunma artık! hepsini bir,bir toplayacağım... Kalmayacak sana; bir kublesi bile öksüz şarkılarımın, Sana o yıkılmış sevdadan, bir gün bile bırakmıyacağım. Öyle gömeceğim ki! en derin yerime, hatırlamayacaksın, hatırladığın kadar bile olsa, sana hiç yaşatmayacağım... Feleği kucaklayacağım, Yalnızlığın meşum kollarında, Bütün anılarımı dizeceğim, hasretimle; tek,tek kurşuna. Topal bir zamanın sırtında bi-ad, bi-hırka, iki heybe anımla; Çıkıp gideceğim hayatından, öldüğüm gibi, hiç meraklanma.... ayazoglum |