BİR ARKADAŞ İÇİN(RESİMLERİ ÇOK SEVEN)
Van Gogh’tamı eski
gurbet çalardı Paris’te portresi miydi kar yağmış empresyonist yüzünüz fırça darbeleri aldatmış mı sizi üzdünüz hangi türden bir resimdi müze görevlisi karşılardı sizi şaştınız şaşırttınız kastınız kasıldınız sonra unuttunuz bizi zaman size koşut olan yön baktınız dileğiniz son çıkınca içinden çıkmaz sokakları ömrün sade bir serenat yoksunluğu kalacaktı gece ve siz geçerken bu resimli caddeden hafta sonları şairliğim yakalardı uçup giden bir anı çay ısmarlardınız özür bahanesi gibi bir şey inanmazdım ama içimde dağılan o gözlerin uğultusunu çekip gitmek geçerdi içimden bu derin ahenkli ortamı bırakıp yüzyıllık yalnızlığıma sığınarak devirip dolapları bi başka gün umutla takılan yani hiç mi şarkınız olmamış erken sabahlarda neşeyle okunan faruk tabak |