Sen Başladığında....Şiirin hikayesini görmek için tıklayın sen hiç bitmedin ki..
sen başladığında
denizler korkuyu giyer köpürür dalga dalga teknelerim bir çocuk gibi sığınır sığ sulara perdeler çekilir/dudaklar kapalı/başlar çevrilir. bir ben kalırım denizimde ne yapacağımı bilemem. Sen başladığında alevden bir çember yalaz yalaz tenime dokunur çaresizliğim dökülür ateşlere/ masum anılar korkar gözlerimden vazgeçerim ilkin sen varsın içinde sen başladığında sözlerim yarım-eksik dilim tutuk/dağılırım sisli bir camın gerisinde /zaman dedikleri yabancı oluşun/katlanamadığım sen başladığında rüzgarın ardı kış sen başladığında İstanbul sen sen başladığında tutsaklığım İSTANBUL’A sen başladığında devleşen yalnızlığım... sen başladığında bitiremediğim ömrüm.. EKİM 2009-İSTANBUL. |
sen başladığında İstanbul sen
sen başladığında tutsaklığım İSTANBUL’A"
Aşk'ın adı ne diye sosalar
İ S T A N B U L derim
kayıtsız şartsız
muammasız
Değil mi ki; yosun kokularını bırakıyorsun
her sabah çengele
Beylerbeyin'den burnuma tütüyor
bergamot kokulu içtiğin çay
tütün kokun karışıyor sonra rüzgâra
saçlarım tütün kokuyor
Ahh sevgili
silinmiyor işte
silinmiyor
kaldırımlardan ayak izlerin
Çünkü ben
ben
Seni
İSTANBUL kadar seviyorum
içinde senin olduğun şehri....
Bir başka güzeldi,
çok güzeldi...
Çok sevgimle/