ŞEHİR.
Ne kalpazan ne oyundu bu şehir
Günleri unuttum ayları unuttum. Maskelerin arkasında durur tren, Senelere seferini unutmuş, yarı tehir Nerdesin benim ey gerçek yüzüm. Şimdi buz kütleleri sol yanımda erir... Bakışlar aynaların en kör hali Geceler yıldızlara küs, duygular firari Ben bende miyim... yoksa nerdeyim En uç noktada, gözlerinin içinde fenerdeyim. Kızıl kıyamet, o yokuşun ardını andırıyor. Aşkı kumbarasına saklayıp kuruş kuruş harcadığı Ah ulan şehir nelerimi almadın ki sen Kıyı köşeyi mekân edinmiş dilencinin, avuç açtığı Hayıflandığını sandığın yerdeyim. Bakma gözlerime nehir, benim göz yaşlarım olmasaydı Böyle güzel akar mıydın. Oysa yüreğimi çitlembik kokulu dağların ardına sakladım Senin aktığın yere,ben böyle karamsar bakarmıydım Hayallerimi çalarken bana hiç sormadın şehir. Bir özden bakışını, en içten yalvarışın kutlandığı yere bağışladım. Senin fosforların ışıtmıyor artık beni Unut beni şehir, son hazırladığın kefen benin, yaşlandım Bohçasını unutmuş insan sürüleri senin, beni bana bırak yeter. |