Sessizliğim Maviye
bir gün yıldızları kendi ellerimle toplayacağım
hüzünlü gecenin ortasına kurulup dilimdeki bütün ezgileri yüreğimle tutunamadığım maviye haykıracağım sislerle örtünürken tapınaklar vazgeçilmez değer yargılarını körkütük aşkın ateşlerinde kendi ellerimle yakacağım pişman olmam elimde kadehim kırık şişenin dibinde yudumlanmayı bekleyen sözcüklere bağlanmışım ihtiras damgası yemiş hasretimle suskun karanlığın yıldızlarına benziyor gözlerim sökülüp de yerlerinden alındığında ışığın anlamsızlığına dalıp gidiyorum kör kuyularda yüzlerce metre derine kazdığım bir meçhul mezar başında hiçbir iz bırakmadan toprağında sonsuzluğu yaşıyorum ayin zamanlarımdı benim var oluş savaşımın ortasında ve yenilgiye uğradım ılık bir bahar ayında tenimden çekilirken bütün duygular soyut resimlere sığınıyorum anlamların karmaşasında hiç bir somut adım atılmazken yaşama yaşamaksızlığı taçlandırıyorum gece saçlarında derin derin çekilirken duman bir sonun başlangıcına karanfillerle bezenmiş yollarda durmadan geriye bakmadan kurulduğum yerden doğrulup çırılçıplak bir yaşam için yürüyorum son olsun bu son bir yazgının son çığlığında sessizliğim . . . b@r@n |