İNANMAK
Öyle zamanlar vardır ki kimi zaman
uçurumdaymışsınız gibi uçurumun kenarında ölümle dans ediyormuş gibi küsmüşsünüzdür hayata yaşamak sizin için acı bir işkenceye dönüşmüş nefes almak soluduğunuz havada gizlenmiştir sevilmek sevmek sizin icin eskilerde kalmıştır umutsuz yarınsız bir yaşamak hayalleriniz sizin için umulmaz olmuştur artık ne yudumladığınız çayın önemi kalmıştır nede o çok sevdiğiniz mis kokulu pastaların içinizde alevlenen yangınlar sevmeye sevilmeye layık olan herşey paramparça olmuşsa elleriniz artık en güsel nesneyi bile hissetmiyorsa yokluğunuzla sanki dünyanın yükünü hafifleteceğinizi düşünüyorsanız ve en önemlisi kendinizi dünyada bir fazlalık olarak görüyorsanız sizin yarınlarınız yoksa yarınlarınızı düşünecek hayalleriniz tükenmişse söylenen en güzel kelimeler bile size artık umutsuzluk aşılıyorsa gözleriniz muhteşem manzaralara kapanıyorsa en inanılmaz inanılması mümkün olmayan olaylar size artık normal geliyorsa bütün bunları yaşıyorsanız öte yandan kalbinizde çok küçük bir parçanın sizi değiştireceğine inanıyorsanız paslanmış yüreğinize sevgi tomurcuğu ekin hem öyle bir tohum ekin ki sizi üzmeye yeltenenler üzenler size zarar verecek olanlar bu tohumun iksiriyle bu zarar size ulaşmadan onun damarlarında dolaşsın ve ektiğiniz tomurcuğun size sevgiyle bağlanacağına inanın unutmayın inanmak en büyük hazinedir tomurcukta hazinenin bir parçasıdır |