İki Dudağın Arasına Göm Beni
Duydum ki;
Unutmak istemişsin adımı, Yakmak istemişsin hatıralarımı. Ne diyebilirim ki, Ben senin günahlarına kefil olmuşken Sen adımı unutmaktan başla ilk önce. Sonra da hatıraları yakmakla devam et. Yeter ki sen unut beni.. Dağ olur katlanırım yalnızlığına, Toprak olur alışırım yokluğuna.. Unuttuğunu bilsem de , Yine ben kefen olurum acılarına.. Haydi adımı sil dudaklarından.. Sonra da , Fakir yüreğimi sonsuza dek çıkarhayatından.. Yollarında toz, Dudaklarında söz olmuşken.. Git hadi... Sana verebileceğim tek birşey vardı; Yamalı bir yürek.. Canımı " canından " sök de git... Merak etme, Gözlerimde kanasa da adın, Yüreğimde yine sana ağlarım. Sen istemesen de, Sen beni sevmesen de, Koynundan ölüme koşarım.. Giderken, Dudaklarıma mühürle taze günahlarını. Yüreğinde tek bir cümle kalmasın bana dair. Sen unut beni. Hatıraları da hiç yaşanmamış say... Dudaklarında ölmüşken, Ölümle hayat arasına Meteliksiz yokluğun girse Ne fark eder ki sevgili... Git hadi, Bırak sevdam ıslanmasın parmaklarında Bırak adım anılmasın dudaklarında.. Adımı unutmuşken, Beni iki dudağın arasına gömsen Ne fark eder ki sevgili.. Ben yaşarken " sana " ölmüşüm... Giderken benli hatıraları sök takvimlerinden. Sende hiç var olmadığımı, Yüreğine hiç dokunmadığmı düşün. Yarım bedenimi dudaklarında öldürerek git.. Hadi bekletme elindeki tetiği. Körpe acılarını , Soğuk namlunun ağzına verip Günahlarınla tam yüreğimden vur beni.. Yüreği beş para etmez bu adamı, Bir ikindi vakti, İki dudağın arasına kefensiz göm. 05 Ekim 2006 |
Çınar GÖLE