babam ve ben !... (1)Şiirin hikayesini görmek için tıklayın ...Babam feodal bir yapıda insan olmasına karşın, çoğu zaman arkadaştık ; o eski ama eskimeyen yıllarda !... Oysa şimdi ben, çağdaş olmak için her gün rendelesemde karekterimi, çocuklarım ile iletişim kuramıyorum , maalesef,
.............................................................................İstanbul gibi !... ...Yaşadım hayatımı şükür deli ya da dolu gençlik çağımdaki pulsuz yoksulluğumu babamın gözlerinde uçurtma misali ipsiz serseri çekerdi içine beni annemin para kesesi siz deyin haytalık bence delikanlılık meselesi !... ... kırkdokuz sene oldu ihtilale gebe silahtar sabahlarında yarı aç yarı tok altı yaşında bir çocuk ben akrep sıfıraltıda İstanbul’un tenha sokaklarında !... ...açılmazdı kirpiklerim bir türlü açılmasınıda istemezdim hani uykuya doyamadığımdan demirden prangalara vurulmuş gibi !... ... ezan bitmiş babam namazı eda etmiş ben anca uyanıyordum sokağa çıktığımızda alaca karanlık soğuk mu soğuk babamın sıcacık ellerinde ısınıyordum !... ...içimde tatlı bir telaş tükenmesini istemediğim bir el arabasında aklım meydanda satılan kürt böreği iştahıyla çocuk adımlarımla biraz hızlandım kumru sesleriyle birlikte ilerliyorduk sokaklar bahçeler bentler aşarak börekler burnumda tütüyor durağa doğru babam yürüyordu bense koşarak !... ...Moris bir minibüse binerdik bordo idi rengi bizimdi kazandığı tamirine yetmezdi hep cepten yerdi ama ailem bu Moris’i severdi !... ...fırıncıydı biraz da müşkül ruhu bir başkaydı hayata dair tabiat adamıydı çok isterdim ve hep derdim "Ah, babamın bir ehliyeti olsaydı" !... ...tanyeri ağarıyorken Kağıthane Çağlayan ve Mahalleden Şişliye doğru Abide-i Hürriyetten upuçsuz alabildiğince kırsaldı etraf oralardan geçerken !... ...indiğimizde gözlerim yine börekçide doymazdım bir türlü ne zannettinizki çocuk uykularımı okadar da ucuza satamazdımki !... ...Şişli den Osmanbey e Halaskargazi’den pangaltın’a yürürdük yaya para vermemek için babam binmezdik tramvaya !... ... ne yapsın adamcağız nüfus tam sekiz gırtlak ne kadar çalışsa da cebi dımdızlak !... ... geldiğimizde pangaltına gözlerim "fay" kutusunda polis Tahsin amca içinde "inci sineması" nın orda yolun tam ortasında düdüğünün tiz sesi hala kulaklarımda !... ...bir sevinç yüreğimde içim pır pır ederdi Dolapdere ye inmek için dolmuş bizi beklerdi severdim o taksileri bir başka kokardı içleri direksiyon dibinde vitesi üç ileri bir geri konsolları ağaçtan döşemeleri deriydi futbol topumdan sonra otomobiller ...........................bitmeyen hevesimdi !... ... değerli şair sayın Sevinç İnal’a, şiirime sesiyle katkılarından ötürü teşekkür ederim. 03.10.2009 saat 02.10 ed (istanbul ) |
saygılar çocuk kalabilen düşlere...