NEBBAŞ
Alır eline kazma, hırsla mezar kazarmış
Eski kefen görünce, o meftaya kızarmış Yokluğun öfkesini, bir köşeye yazarmış Rahmet okutacakmış, bu nebbaş oğlu nebbaş.. Gündüzleri uyurmuş, verirmiş işe mola Karanlık bastırınca, sataşıp sağa sola Köpek misali yürür, işaret koyar yola Rahmet okutacakmış, bu nebbaş oğlu nebbaş.. Çok uzun yıllar sonra, köprüden sular geçmiş Dönüp geriye bir bak, hatırlanan bir hiçmiş Ölü kefeni bitmiş, yerine bade içmiş Rahmet okutacakmış, bu nebbaş oğlu nebbaş.. Bir gün mutlaka onlar, kaktüs dalına tüner Deseler de marifet, çalıp çırpmakta hüner Yüzlerce yıl yaşasa, hoca salına biner Rahmet okutacakmış, bu nebbaş oğlu nebbaş.. Altın var umuduyla, ağız içine bakmış Soyarak cenazeyi, üstüne kazık çakmış Öyle sanıyorum ki, şimdi eskiler pakmış Gerçek rahmet okutmuş, bu nebbaş oğlu nebbaş… 24.09.2009 Ahmet Çelik Ceyhan |
Soyarak cenazeyi, üstüne kazık çakmış...................muhteşem...